Babasından Kalan Mirasla Arazi Satın Alıp Sokak Hayvanlarını Besleyen Gönlü Zengin Adam

Bazı insanlar hayatını sadece hayvanları sevmeye değil, onları her türlü dertten kurtarıp yaşam haklarını koruyabilmek için elinde ne varsa her şeyi feda etmeye adar. Hayattaki en güzel amaçlardan biridir bir canlının sağlığına tekrar kavuşmasını, karnını doyurabilmesini sağlamak. Yaşarken yaşatabilmek…

Bu güzel yürekli insanın haberini okumak için ileri butonuna patileyin...

Bu güzel yürekli insanın haberini okumak için ileri butonuna patileyin...


Kocaeli’nde yaşayan 45 yaşındaki Ömer Faruk Kırçın isimli hayvansever hayatını sokak hayvanlarına adayan gönlü zengin bir adam.


Babasından miras kalan 2 daireyi satarak İzmit’in Çağırganlı köyünde 8 dönümlük bir arazi alıyor Ömer Faruk Kırçın.


Hasta veya sakat bulup tedavi ettirdiği sokak hayvanlarıyla birlikte konteyner evde yaşayan hayvansever adam; sağlığına kavuşan hayvanları tekrar bulundukları yerlere bırakıyor.


Her hafta iki kez İstanbul’a gidip fabrikalardan artık yemek ve tavuk kemiklerini toplayarak gerek yol üzerinde, gerekse bazı besleme bölgelerindeki canların karınlarını doyuruyor.


Çocukluğundan beri hayvanları çok seven Kırçın, nerede hasta bir hayvan görse üzüldüğünü ve yardım etmek istediğini söylüyor.


“Yanımda şu an 15-20 civarında köpek var. Hasta bir hayvan gördüğümde alıp buraya getiriyorum. Basit bir rahatsızlığı varsa kendim tedavi ediyorum. Ya da tanıdık veteriner hekimler var, onlara götürüyorum…”


“…Muayene parası da almıyorlar Allah razı olsun. Tedavi bitince aldığım yere bırakıyorum. Yaşlı, sakat veya yavru ise burada ben bakıy

“…Muayene parası da almıyorlar Allah razı olsun. Tedavi bitince aldığım yere bırakıyorum. Yaşlı, sakat veya yavru ise burada ben bakıy

Baktığı hayvanlara yuva açmak isteyenler olursa da seve seve sahiplendiriyor Kırçın. Doğuştan kör olan “Körişko” isimli kedi ise arazinin maskotu olmuş resmen.


“Gittiğim yerlerde herkes beni tanıdığı için hayvan hasta olunca veya kaza geçirdiğinde hemen beni arıyorlar. Bir müşteri iş için çağırdığında, gidemiyorum çünkü orada bir hayvan zor durumda olduğunda kendi işimle uğraşamam.”


“Kendi işimi hallederken hayvan ölüyor. Bunun vicdan azabı beni rahatsız ediyor. Bu yüzden iyice kendimizi kaptırdık bu işe. Kendimi hayvanlara adadım.”


“Bütün vaktimi ve az da olsa kazancımı bu hayvanlara harcıyorum. Burada bu şekilde mutluyum. Köylü rahatsız olmaya başladı. Bir tavuk kaybolsa benden biliyorlar. Keşke köylüler de bana hoşgörü ile yaklaşsa.”


“Arabamın ufak tefek eksikleri var. Bu eksikler giderilse daha çok hayvana bakabilirim. Burada trafik kazası geçirip ameliyatını olan hayvanlar da var. Şu an nekahat dönemini geçiriyorlar. İyileştiklerinde aldığım yerlere bırakacağım. Burada kediler, köpekler, tavuklar hep birlikte kardeş gibi yaşıyor. Normalde köpekler kedilere düşman gibidir ama burada hepsi bir arada yaşıyorlar. Doğal bir ortamda hayvanlarımla iç içe yaşamaktan çok mutluyum.”